*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Transplantasyon Sonrasında Sosyal Yaşam  (Okunma sayısı 3706 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • Yönetici
  • Kahraman Üye
  • *****
  • İleti: 5485
Transplantasyon Sonrasında Sosyal Yaşam
« : 20 Temmuz 2012, 17:25:13 »
Transplantasyon Sonrasında Sosyal Yaşam

Böbrek nakli olduktan sonra sizleri artık yeni bir yaşam bekliyor. Yeni böbreğinizle ömür boyu sağlıklı yaşamanız mümkün. Diyaliz dönemine göre daha az kısıtlamalı bir yaşam. Ancak burada da bazı kurallar var. Sağlıklı, kaliteli bir yaşam için pek çok şey sizin elinizde. Doktorlarınız, hemşireleriniz ve size yardımcı olacak diğer sağlık görevlileriyle tam bir işbirliği içinde olmanız sizi daha mutlu kılacaktır.

Böbrek nakli olduktan sonra hastanın sosyal hayata dönmesi, normal bir aile ve ev hayatı sürdürmesi, daha önceden yaptığı işini yapması mümkündür. Böbrek naklinden sonra beden gücünün yerine gelmesi bir süre alabilir. Naklin ilk aylarında özellikle enfeksiyon hastalıklarından korunmak için hasta kısıtlı bir hayat sürdürmek zorundadır; bu sebeple uyulması gereken bazı kurallar vardır. Bunlar hem böbreğin, hem de hastanın korunması açısından önemlidir. Burada önemli bazı kurallar hatırlatılmıştır.

Naklin ilk 3 ayında bir Hasta Not Defteri hazırlamanız, tansiyon, ateş ve kan basıncı takibiniz açısından size ve sizi takip eden ekibe kolaylıklar sağlar. Bu deftere;

1. Günlük ateş takibini (sabah ve akşam),
2. Günlük ağırlık takibini,
3. Günlük tansiyon takibini kaydetmelisiniz,

Tansiyon hep aynı koldan 5 dakika istirahat ettikten sonra ölçülmelidir. Tansiyon ölçtürmeden 30 dakika önce çay, kahve ve sigara içilmemelidir. Digital (bilekten ölçen) otomatik tansiyon aletlerinin kan basıncını yanlış ölçebileceğini hatırda tutunuz, İstirahat sırasında ölçülen tansiyonun 135/85 - 125/75 mm Hg arasında olması normaldir.

4. Günlük idrar takibine ve ayrıca aşağıdaki noktalara dikkat ediniz.
5. İlaçları doktorun söylediği biçimde., aynı saatte alınız ve kendi kendinize ilaç dozunu ve miktarını değiştirmeyiniz ve doktora danışmadan ilaç almayınız.
6. İlk 3 ay lokanta, sinema, otobüs, tren, kahvehane, tiyatro, düğün, nisan, sünnet düğünü gibi halka açık ve kalabalık yerlere gitmeyiniz.
7. İlk 3 ayda, bir odada iki veya daha çok kişi olduğunda mutlaka maske takınız.
8. Ellerinizi sık sık yıkayınız, vücut ve diş temizliğine dikkat ediniz.

9. Kuş beslemeyiniz ve bahçe ve bitkilerle doktor izin verinceye kadar uğraşmayınız.
10. Beş kilogramın üzerinde ağırlık taşımamaya gayret ediniz.
11. Böbrek üzerine bastırmayınız veya buraya baskıya neden olacak egsersiz yapmayınız.
12. ilk bir ay kesinlikle araba kullanmayınız.
13. Sigara içmeyiniz.
14. Alkolden uzak durunuz.

BESLENME

Böbrek nakli olduktan sonra zararlı maddelerin yeni böbrek tarafından kandan hızla temizlenmesiyle hastanın iştahı açılır. Öte yandan yeni ve normal bir hayata kavuşmak da iştah üzerinde olumlu etki yapar. Aynı zamanda kortizonlu ilaçların (Deltacortil, Prednol, Codelton vb.) iştahı arttırdığı da unutulmamalıdır. Bu nedenler ile çoğu kez hastalar böbrek nakli olduktan sonra çok yemek yiyerek kilo alırlar.

Diyetteki kısıtlamalar,
transplantasyon yapıldıktan
sonra, diyaliz dönemine
oranla çok azalacaktır.
Ancak bu dönemde de
uyulması gereken önemli
kurallar vardır.

Kilo artışı ile metabolizma sonucunda ortaya çıkan ve böbrek tarafından uzaklaştırılan atık ürünlerin miktarı artar; bu da böbreğe ayrı bir yük getirir ve böbreğin zarar görme olasılığı artar. Ayrıca aşırı yemek kan şekerinde de yükselmeye neden olabilir.

Böbrek nakli olduktan sonra:

İştahınızı frenlemeye çalışmalısınız, lîıınnn için sofraların: ve sade hazırlayınız. Yağsız veya az sıvı yağlı salataları bolca yiyerek açlığınızı bastırmaya çalışınız. Yemekleri küçük tabaklara koyup, lokmalarınızı uzun süre çiğneyiniz. Yemek sırasında su veya düşük kalorili içecekler içiniz.

Yemekleri doktorunuz aksine bir şey söylemedikçe az tuzlu pişiriniz. Tuzsuz yemek iştahınızı azaltır. Tuzla muamele edilmemiş baharatları kullanmanızda sakınca yoktıır.

Kan yağlarınızın (kolesterol ve trigliserid) normal olması için kolesterolü yükseltecek gıdalardan kaçınmalısınız.

Yemeklerinizi zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü gibi sıvı yağlarla pişiriniz. Katı yağ yerine buzdolabında yumuşak kalan yağları tercih ediniz.

Kızartma yerine ızgara, teflon tavada yağsız pişirme, bullarda pişirme gibi yöntemleri kullanınız. Mümkün olduğunca az ekmek yiyiniz. Temizliğinden emin olmadığınız yerlerde yemek yemeyiniz.

Bal, çikolata, reçel, marmelat ve pasta gibi çok fazla şeker içeren gıdalar kan şekeri yüksek olan hastalarda kesinlikle yasaldır. Kan şekeri normal olan hastaların da bunlardan fazla tüketmeleri uygun değildir.

Cips, çerez, kuru yemiş gibi atıştırmalık gıdalar sizin için zararlıdır. Bunlardan kaçınmaya özen gösteriniz. Konserve gıdalardan, hazır yemeklerden kaçınınız. Düzenli egzersiz yapmanız hem iştahınızı azaltacak hem de kilo almanızı engelleyecektir.

Yeni uğraşlar edinmeniz, içinizdeki sanatkarı uyandırmak için çeşitli el işleri ve maket yapma, değişik konularda kitap okuma, satranç öğrenme gibi faaliyetlerde bulunmanız iştahı frenleyecek ve sizi sıkıntılı düşüncelerden uzak tutacaktır.

Kolesterol içeren Gıdalar

Kolesterol sadece hayvansal gıdalarda bulunur. Yumurta sarısı ve beyin en zengin kolesterol kaynaklarıdır. Tereyağı, karaciğer, beyin, böbrek, dalak, dil gibi sakatatlar, karides, kalamar gibi deniz ürünleri, kırmızı et, süt ve süt ürünleri de fazla miktarda kolesterol içerirler.

Eğer ek olarak yüksek tansiyon ve kalp hastalığınız yoksa günlük diyetinizi aşağıdaki gibi düzenleyebilirsiniz:

Sıvı yağ ve buzdolabında yumuşak olan yağlarla yemek yapılmalıdır.

Derisi alınmış tavuk, hindi ve balık eti serbestçe kullanıla bilet halde yağı alınmış kırınızı et az miktarda kullanılmalıdır.

Az yağlı süt, az yağlı ve tuzu alınmış peynir yenebilir. Günde, iki kez 30-35 gram beyaz peynir (sabah ve ikindi), bir veya iki bardak (200 mi) süt ve günde bir kase yoğurt uygun miktarlardır.

Yumurta haftada iki gün yenilebilir. Eğer kolesterol yüksekliği yoksa sadece beyazı daha fazla da alınabilir.

Etsiz sebze yemekleri ve salatalar istenildiği kadar tüketilebilir. Muz, üzüm gibi meyveler fazla şeker içerirler, fazla yememeye dikkat etmek gereklidir. Günde iki porsiyon meyve yenebilir (orta boy bir adet elma, orta boy bir adet portakal, orta boy bir adet şeftali, orta boy bir adet armut, yarım muz, 3-4 adet kayısı, 10-12 adet kiraz, 8-10 adet çilek, 2 adet incir, 15-20 tane üzüm, bir dilini karpuz, bir dilim kavun, 2-3 adet mürdüm eriğinin her biri bir porsiyondur.)

Günde 3-4 ince dilini ekmek tüketilebilir. Hepsi aynı günde, olmamak üzere pilav, makarna, yağsız veya az sıvı yağlı yoğurt ilavesiyle mantı haşlanıp yenebilir.

Süt ve yoğurt yerine muhallebi, sütlaç yenilebilir.

EGZERSİZ VE SPOR

Böbrek nakli olmuş hastaların iş ve egzersiz yapabilme güçleri hemodiyaliz ve periton diyalizi hastalarından daha iyidir ve normal insanlara yakındır. Ancak bu, nakilli hastaların her istedikleri egzersiz programı ve sporu yapabilecekleri anlamına gelmez.

Spor yapmaktaki amaç daha sağlıklı bir bedene sahip olmak ve ilaçların yaratacağı yan etkileri en aza indirgemek olmalıdır.

Egzersize başlamak için böbrek naklinden sonra en az 6 hafta beklemek gereklidir. Önceleri, kortizonlu ilaçlara bağlı olarak adale zafiyeti (kas güçsüzlüğü) olabilir. Yapılacak egzersiz kasın çalışma gücünü arttıracak, tansiyonu düşürecek ve böbreklere yük bindirmeyecek şekilde olmalıdır. Aerobik, düz bisiklet sürmek, yürüyüş, temiz bir denizde yüzmek hem kalp ve akciğer hem de kas iskelet sistemi için en iyi, en güvenilir egzersizlerdir. Haftada en az 2 veya 3 kez 30-40 dakikalık (en fazla 180 dakika /hafta) hareket uygun olur.

Hastaların, vücutlarına darbe gelecek futbol, voleybol, basketbol, tenis, judo vb., sporları kesinlikle yapmamaları, ağırlık kaldırarak vücut geliştirmeye çalışmamaları gerekir.

Egzersiz yapmadan önce;

Doktorunuza kalp ve iskelet sisteminin egzersiz için uygun olup olmadığı ve en iyi egzersizin ne olduğunu danışınız.

Yavaş yavaş başlayıp giderek egzersiz miktarını artırınız.

Çok soğuk ve çok sıcak ortamlarda egzersiz yapmayınız.

Egzersiz yaparken pamuklu ve teri emecek giysileri tercih ediniz. o Egzersizin bir yarış olmadığını, amacın ilaçlara bağlı ortaya çıkacak kas ve iskelet sistemini ilgilendiren yan etkileri en aza indirmek, kilo vermek, tansiyonu düşürmek, psikolojik rahatlama sağlamak için bir araç olduğunu biliniz.

Egzersize bağlı bir problem
ortaya çıktığında doktorunuza
danışınız.

CİNSEL HAYAT

Böbrek naklinden sonra hem kadın hem erkek hastaların çoğunda diyalize girdikleri döneme göre cinsel arzu ve cinsel güçte artma ortaya çıkar. Böbrek nakli ile vücuttaki hormonlar düzene girer; örneğin hemodiyalizde iken adet görmeyen kadın hastalar adet görmeye başlarlar. Aynı şekilde, erkek hastalarda da diyaliz dönemine göre cinsel güçte belirgin düzelmeler görülür. Ancak, yine de bazı hastalarda ilaçlara ve esas hastalıklarına bağlı olarak (örneğin şeker hastalığı) cinsel güçte azalma (iktidarsızlık) ortaya çıkabilir. Bazen de çocuk sahibi olmamak bir problem olarak karşımıza çıkar.

Erkek hastalarda ortaya çıktığında çok rahatsız edici olan, cinsel güç azalması tedavi edilebilir bir durumdur. Böyle şikayeti olan hastaların takip eden doktorlarına bunu danışmaları halinde gerekli incelemelerden sonra yakınmalarından tamamen kurtulmaları mümkündür.

Cinsel problemler, her insanının karşılaşacağı
sorunlardandır. Lütfen doktorunuzdan size bir zaman
ayırmasını isteyerek bu tip problemlerinizi iletiniz ve
çözümlerini talep ediniz. Doktorunuza, aile ile
hayatınızda sorunlara neden olabilecek bu tip
rahatsızlıkların çözümü için eşinizle de beraber
başvurabilirsiniz..

Böbrek nakli olmuş kadınlarda ise nakilden sonra adet bozuklukları, az veya çok adet görme, düzensiz adet görme yakınmaları olabilir. Bunun için kadın-doğum doktorları ile temasa geçerek tedavi planlanır.

İlk 6 hafta cinsel ilişkide bulunmamalısınız. Daha sonrası doktorunuzla konuşarak cinsel ilişkiye başlayabilirsiniz.

Eşlerden birinde akıntılı bir hastalık varsa mutlaka prezervatif kullanılmalı ve tedavi için doktora beraber başvurulmalıdır.

Çok eşi olanlarla ilişkiye girmekle ve/veya evlilik dışı ilişkilerle cinsel hastalık kapma ihtimali çok fazladır. Bu tip ilişkilerden kaçınınız.

Önemli bir problem de nakilden sonra tekrar normale dönen yumurtalık fonksiyonu nedeniyle istenmeden hamile kalınmasıdır.

Doğum kontrolü için doğum kontrol hapları yasak değildir; ancak kalp, damar sisteminde problemlere yol açabilirler, ayrıca yüksek tansiyonlu hastalar için bu ilaçlar uygun değildir. Spiral kullanmaktan kaçınınız. Takvim yöntemi güvenli bir yöntem değildir. En iyi yöntem erkeklerin prezervatif kullanmasıdır.

Böbrek nakli olduktan sonra isteyen erkek ve hanım hastalar çocuk sahibi olabilirler. Ancak hanımların böbrek naklinin üzerinden 2 yıl geçmeden hamile kalmaları uygun değildir. Hamile kalmadan önce doktora danışmak gereklidir. Eğer hamilelik yeni böbreğinize yük getirecekse hamile kalmaktan kaçınınız. Bu durumu eşinizle beraber doktorunuzla konuşunuz.

Hamilelik döneminde
yakın takibiniz zorunludur.
Hamileyseniz hem doğum
doktorunuzun hem de böbrek
doktorunuzun öğütlerine
uyunuz.

SOSYAL HAYAT

Ameliyattan 3 ay sonra işinize dönebilirsiniz. Ancak yaptığınız iş konusunda doktorunuza bilgi vermeniz gereklidir. Uygun bulunmaz ise iş değişikliği yapmanız gerekebilir.

Öğrenciyseniz okulunuza gidebilirsiniz. Ancak; okullar, fabrikalar gibi kalabalık yerlerde grip gibi enfeksiyon hastalıklarına yakalanma ihtimali fazladır. Kış mevsiminde korunmaya dikkat etmek gereklidir. Grip aşısı olunmasında fayda vardır.

Nakilden sonra seyahat etmenizde sakınca yoktur. Ancak uzun mesafeli gezilerden önce doktorunuza danışmalı, yanınıza yeterince ilaç almalı, sizi ve hastalığınızı tanıtan bir kart veya rapor bulundurmalı ve gittiğiniz yerde karşılaşacağınız bir problem olduğunda başvurabileceğiniz nakil merkezi veya doktorun adresi ve telefonunu önceden kaydetmelisiniz.

Organ nakilli hastalar ilaçlarını düzenli kullanıp takiplerine düzenli geldikleri takdirde önemli bir problemle karşılaşmadan uzun yıllar sağlıklı olarak yaşayabilirler. Tüm hayatınızı nakledilmiş böbreğinize odaklamayınız, çünkü organ kaybetme endişe ve korkusu önemli bir stres nedenidir. Stres ise çağımızın en önemli hastalıklarından birisidir.

Ayrıca, konuya ve hastalığınızla ilgili olarak gelişigüzel kişilerin bilgilerine itibar etmeyiniz. Problemlerinizi doktorunuzla açık seçik olarak konuşunuz. Gerekirse psikolojik destek de isteyebilirsiniz.alıntı