JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI İL TEMSİLCİSİ ADNAN EVSEN:“OLUMSUZLUKLARIN SORUMLUSU

[melleseferi]

Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Adnan Evsen: “Kayseri’de 6,0 Richter büyüklüğünde olabilecek bir depremde maalesef ölümler olacaktır” dedi. Evsen, yaşanan olumsuzlukların sorumlusu zemin etüt raporlarını yasalar zorunlu kılmasına rağmen istemeyen veya oda onaysız isteyen hinterland içerisindeki ve dışındaki bazı belediye başkanlıklarıdır” dedi.Elazığ’da yaşanan depremin ardından yazılı bir açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Adnan Evsen, çarpıcı açıklamalarda bulundu.Açıklamasında, “1900 yılından bu tarafa resmi rakamlara göre 100 bin civarındaki vatandaşımız depremden hayatını kaybetti” diyen Evsen: “Son yüzyılın en yıkıcı depremi 26 Aralık 1939 yılında Erzincan'da 7,9 Richter büyüklüğünde oldu. Kış şartlarının yaşandığı bu dönemde yaklaşık 33 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. 17 Ağustos 1999 tarihinde ise 7,4 Richter büyüklüğünde Marmara depremi meydana geldi. Bu depremden de resmi rakamlara göre yaklaşık 18 bin vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 1939 Yılında gerçekleşen Erzincan depremiyle birlikte ülkemizde depremde olan ölümlerin sanki bir kader olduğu anlayışıyla herhangi bir yasal düzenleme o yıllarda maalesef yapılamamıştır. 1999 yılında “Marmara depremi” olarak anılan Gölcük merkezli 7,4 Richter büyüklüğündeki depremden sonra; Türkiye deprem gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze geldi. İlk kez alınacak önlemlerin tartışılması da böylece başlamış oldu” dedi.12 Kasım 2008 günü saat 16.03’te 4,9 Richter büyüklüğünde gerçekleşen Güneşli Depremi’nin, Kayseri tarihinin son 68 yıl içindeki yaşamış olduğu en büyük deprem olduğunu ifade eden Evsen: “12 Kasım 2008 tarihli Güneşli Depremi de göstermektedir ki Kayseri kenti de 3. dereceden deprem kuşağı içerisindedir. Kayseri kentini etkisi altına alan Ecemiş Fayı 6, 0 Richter büyüklüğünde deprem üretebilme kapasitesine sahip aktif bir faydır” şeklinde konuştu.Açıklamasında 8 Mart’ta yaşanan Elazığ depreminde değinen Evsen: “Doğu Anadolu Fayı üzerinde Elazığ’da 6,0 Richter büyüklüğünde gerçekleşen depremde 50 den fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiş, birçok eski tür yapılar yıkılarak maddi hasarlar olmuştur. Doğu Anadolu Fayı üzerinde gerçekleşen Elazığ depremi Ecemiş Fayını direk olarak tetiklemez. Fakat Kayseri ve yakın civarında Ecemiş Fayının 6,0 Richter büyüklüğünde bir deprem oluşturması durumunda kentte ölümlerin olacağı herkesin malumudur. Son günlerde Güney Amerika’da Haiti ve Şili’de oluşan depremlerden ülkemiz ve kentimiz üzerine düşen sorumlulukları azami düzeyde yerine getirmek zorundadır. Yerel yönetimlerin başında bulunan idarecilerin çıkarılan yasa ve yönetmeliklere hala uymaması, gelişmekte olan ülkemizi maalesef Şili Devletinin gerisinde Haiti ile aynı kategoriye sokmaktadır.Türkiye’deki yöneticilerin, Güney Amerika ülkesi olan Şili Devletinden öğreneceği birçok uygulamanın olduğu aşikârdır” dedi. “Kayseri’de deprem olacak mı?” sorusunu da cevaplandıran Evsen, şu görüşlere yer verdi: “Bu vesileyle hep sorulan ve kısa yoldan cevap beklenen “Kayseri’de deprem olacak mı” sorusuna cevabımız ‘Kayseri’de bir deprem olacak ancak, deprem olmadan önce alınmış bir tedbirimiz var mıdır” bunu sorgulamamız gerekmektedir. Herhangi bir deprem anında ve sonrasında yapmamız gerekli olan “deprem senaryosu” var mıdır bunlara konuşmanız gerekmektedir. Muhtemel bir deprem senaryosundan önce kentin özellikle ve öncelikle varoş mahallelerinde “kentsel dönüşüm projeleri” hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir. Üzülerek bir kez daha söylemek istiyorum. Kayseri’de 6,0 Richter büyüklüğünde olabilecek bir depremde maalesef ölümler olacaktır. Bunun başlıca sorumluları da zemin etüt raporlarını yasalar zorunlu kılmasına rağmen istemeyen veya oda onaysız isteyen Kayseri hinterlandı içerisindeki ve dışındaki bazı belediye başkanlıklarıdır. Belediyelerin zemin etüt raporlarını istemeyerek veya oda onaysız isteyerek verdikleri ruhsatların geçersiz olduğunu, yasalar önünde suç işlendiği konusunu bir kez daha hatırlatarak, adli mercilere mesken ruhsatlarının iptali yönünde yasal hazırlıklarımızın devam ettiğini belirtmek istiyorum. Depremler sürekli tekrarlanan bir tabiat olayıdır. Depremleri önlemek mümkün değildir ancak depremlerde olabilecek hasara karşı tedbir almak mümkündür. Haiti ve Şili depremleri de göstermektedir ki deprem zararlarına karşı etkin tedbirlerin alınmaması ölümleri de beraberinde getirmektedir. Depremlerde ölüm bir kader değildir. Deprem olgusuna karşı en önemli önlemin, depreme dayanıklı yapılar yapmaktan geçtiğini, bunun da en önemli sorumlularının yasa ve yönetmelikleri uygulamakla yükümlü olan belediye başkanlıkları olduğu unutulmamalıdır.>kaytv