*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Otizm İlaçları Çocuklarda Ciddi Çekinceler Yaratıyor  (Okunma sayısı 1409 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • Yönetici
  • Kahraman Üye
  • *****
  • İleti: 5485
Otizm İlaçları Çocuklarda Ciddi Çekinceler Yaratıyor



Bir araştırmaya göre otistik çocuklar için ilk onaylanan ve bu hastalığın sağaltımında en çok kullanılan ilaç olan risperidon, kimi çocukların davranışlarında bir iyileşme sağlamakla birlikte, ciddi yan etkileri de beraberinde getiriyor.

İlaç otizme bağlı olarak ortaya çıkabilen taşkın ve saldırgan davranışların giderilmesinde etkili oluyor. Risperidon ile ilgili klinik deneyleri yürüten Emory Üniversitesi Marcus Otizm Merkezi pediyatri uzmanlarından Lawrence Scahill ilacın öfke nöbetleri, saldırganlık ve kendi kendini yaralama gibi durumlarda oldukça etkili olduğuna ve birkaç hafta içinde çarpıcı bir değişime neden olabileceğine dikkat çekiyor.

ABD Besin ve İlaç Dairesi (FDA) ilacın bu amaçlarla kullanımını henüz onaylamamış olmakla birlikte, risperidonun aşırı hareketlilik ve yinelemeli davranışlarda bir azalma sağladığı da görülüyor.

Uzmanlar ilacın yarattığı bu etkilerin otistik çocukların toplumsal hizmetlerden, eğitim programlarından ve davranışsal eğitim uygulamalarından yarar sağlamalarına olanak tanıdığını belirtiyorlar.

Risperidonun çocuk ve ergenlerdeki kullanımını araştıran Boston MassGeneral Çocuk Hastanesi Lurie Otizm Merkezi'nin yöneticisi Christopher McDougle, "Konuşma terapisi sırasında kişi yerinde duramaz ve eğitmenlere saldırgan davranışlarda bulunursa terapiden yarar sağlaması da söz konusu olamaz," diyor.

Ne var ki, risperidon ciddi birtakım çekince ve kısıtlamaları da beraberinde getiriyor. İlaca herkes aynı tepkiyi göstermiyor ve belirtiler çoğu zaman ilaç kesildiğinde yeniden ortaya çıkıyor. Dahası, ilaç otizme bağlı çoğu davranış biçimlerinde de bir iyileşme sağlamıyor.

Bir başka deyişle, risperidon "otizme çözüm getirmiyor". ABD Ulusal Ruh Sağlığı Merkezi'ne bağlı Çocuk ve Ergenler için İyileştirici ve Önleyici Araştırma Bölümü Başkanı Benedetto Vitiello, "İlaç gerçekte otizmin özündeki belirtilere uzanamıyor," diyor.

Ancak daha da kaygı verici bir durum ilacın, başta kilo artışı olmak üzere, birtakım yan etkiler yaratmasından kaynaklanıyor. Risperidon kullanmaya başlayan çocuklar ilk sekiz haftada ortalama 3 kilo alıyorlar. İlaç ayrıca uyuşukluğa, hormonal değişikliklere ve ender olarak da istem dışı devinimlere de yol açabiliyor.

Scahill otistik bir çocuğa risperidon önerdiğinde dozunu olabildiğince düşük tutmaya ve ilacı kesip kesmeme konusunda bir karara varmak için hastayı düzenli aralıklarla görmeye özen gösterdiğine dikkat çekiyor.

AŞIRI TEPKİLERİN GİDERİLMESİ

Çeşitli araştırmalar risperidonun çekincelerini ortaya koymakla birlikte, farklı bir seçenek bulma çabalarından bugüne dek herhangi bir sonuç alınamadı. Otizme bağlı aşırı tepki verme sorununa çözüm getirdiği kabul edilen tek ilaç olan aripiprazol (çocuklarda kullanımı FDA tarafından 2009'da onaylandı) de benzer yan etkilere neden oluyor.

Geçen yıl çok düşük dozlarda risperidonun yararlı etkileri ve güvenliğinin değerlendirilmesi amacıyla yapılan klinik deneyler de düş kırıklığıyla sonuçlandı.

Risperidon beynin alıcılarını dopamin ve serotonine kapatan antipsikotik bir ilaç. Başlangıçta şizofreni hastalığının sağaltımı amacıyla geliştirilen ilacın bu amaca yönelik kullanımı 1993 yılında FDA tarafından onaylandı.

Başta haloperidol olmak üzere, daha eski antipsikotik ilaçlar da dopamin etkinliğini azaltmak suretiyle işlev görüyorlar. Risperidon piyasaya çıkmadan önce kimi otistiklerde görülen ve topluca 'aşırı tepki' olarak bilinen öfke nöbetleri ve kendi kendini yaralama gibi belirtilerin giderilmesi amacıyla bu ilaçlar öneriliyordu.

Risperidonun şizofreni için onaylanmasının ardından bilim insanları ilacın otizm için de etkili olup olmayacağını araştırmaya başladı. 2002 yılında yaşları 5-17 arasında değişen otistik çocuklar üzerinde yapılan randomize bir klinik çalışma sonucunda risperidon alanlarda öfke nöbetleri, saldırganlık ve kendi kendini yaralama gibi belirtilerde yüzde 57'lik bir azalmaya karşılık plasebo uygulananlarda yüzde 14'lük bir azalma meydana geldiğine tanık olundu. İlaca olumlu tepki verenlerin yaklaşık yüzde 70'inde gelişmenin ilacın alınmasından altı av sonra da siirdüöii pöri'ıldii. FDA Ekim 2006'da risperidonun 5-16 yaşlar arasındaki otistik çocuklarda aşırı tepkilerin giderilmesi amacıyla kullanımını onayladı.

Ocak ayında katılımcıların gösterdikleri saldırgan davranış türüne göre sınıflandırıldıktan 2002 yılında yapılan bir araştırmanın verileriyle ilgili yeni bir rapor yayımlandı.

Araştırmacılar risperidonun bu alt gruplardaki belirtilerde belirgin bir iyileşme sağladığını ortaya koydular. Asıl sorun, bu olumlu etkileri sağlarken çekincelerin de en aza indirilmesiydi.

Geçen yıl Risperdal etiketiyle risperidon üreten Janssen ilaç şirketi Araştırma ve Geliştirme bölümünden bilim insanları düşük dozda risperidonun otistik çocuklarda aşırı duyarlılığı giderip gidemediğini belirlemek üzere tasarlanmış bir araştırmanın sonuçlarını yayımladılar. 2013 tarihli raporda düşük dozlar uygulandığında ilacın uyuşukluk ve iştah açıklığı gibi çeşitli yan etkilerde gerçekten de bir azalma sağladığına, ancak söz konusu dozun aşırı duyarlılığı gidermede plasebodan daha etkili olamadığına dikkat çekildi.

ÖNEMLİ KARAR

Araştırmacılar standart dozda risperidon kullanımından altı hafta sonra çocukların ensülin düzeylerinde plasebo uygulananlara kıyasla çok daha büyük bir artış meydana geldiğine de tanık oldu. Kilo alımı ve bunun beraberinde getirdiği metabolik sorunlar hemen hemen tüm antipsikotik ilaçlarda görülen yan etkiler. Ancak hızlı kilo alımı özellikle çocuklarda kaygı verici bir durum olabilir. Vanderbilt Üniversitesinden Jeremy Veenstra-VanderWeele bu tür bir uygulamanın çocuğun beden biçiminde ve bedenin yağ dağılımında yaşamının geri kalanını etkileyecek bir değişime neden olabileceğine dikkat çekiyor.

Risperidon halsizlik ve uyuşukluğa da yol açabildiği gibi, çok daha ender tanık olunan ve tardiv diskinezi adı verilen istenmeyen devinimlere de neden olabiliyor.

Çoğu başka antipsikotik ilaçlar gibi, risperidon da hipofiz bezinin salgıladığı prolaktin hormonu düzeylerinde artışa neden oluyor. Bu artış da erkeklerde göğüslerin büyümesi ve kızlarda süt salgılama gibi birtakım dişileştirici etkilerin yanı sıra, âdet dönemiyle ilgili sorunlara ve cinsel işlev bozukluklarına da yol açabiliyor.

Sonuç olarak, araştırmacılar risperidonun yalnızca çok ciddi belirtiler gösteren çocuklara ve ancak başka yöntemler işe yaramadığında aşırı özenli bir biçimde uygulanmasını öneriyorlar.

Rita Urgan, Scientific American Online / 8 Mayıs 2014

27.06.2014 - Cumhuriyet