Gerçek bir dost.
Hani, diyorum da;
İnsanin gerçekten mükemmel bir dostu olsa…
“Ona”, şöyle, içine sindire-sindire, kocaman bir sarılsa…Yüreklilikle söylediğiniz…” Canim benim!..diyebileceğiniz…
Telefonda bile saatlerce konuştuğunuz, sıcacık biri…
Arayan, soran.. ”Seni özlüyorum” diyen biri.
Böyle bir canlı ile her şeyi konuşabilir, paylaşabilirsiniz.
Yanıltmaz! Anlayışla karşılar her şeyi…
Hataları, günahları-sevapları, her bir şeyi konuşabilirsiniz onunla…
Bir arayış içinde olmanıza gerek yoktur.
O kendiliğinden çıka gelir zaten. Bir gün bakarsınız, kapınızda…
Bir de bakmışsınız sımsıcak sohbetler, derin konular, sırlar, paylaşımlar…
Kimseye söyleyemediğinizi, en yakınınıza anlatamadığınızı, geçmişteki İzleri
Geleceğe dairlerinizi, sadece ona anlatır olursunuz.
Bir dost bulun! Ama gerçek olsun. Aradığınızda işinizi değil, sizi soran…
Kötü gününüzde ev sahibi, iyi gününüzde kiracınız olsun.
Anlatsın, konuşsun, korkmadan yaşasın. Güvensin! Doğrulari söylesin.
Beyninden değil, yüreğinden versin. ”Olsun varsın! paylaşırım.” desin.
Bir dostunuz olsun. Sizi ve benliğinizdekileri paylaşsın...
Dost olsun!
Ama…
Gerçek bir dost..
Öyle İşte______//