*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: TÜRK EĞİTİM-SEN 2 NOLU ŞUBE BAŞKANI ALİ İHSAN ÖZTÜRK  (Okunma sayısı 1731 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • Yönetici
  • Kahraman Üye
  • *****
  • İleti: 5485


Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Öztürk 12 Eylül nedeniyle bir açıklama yaparak, bu ülke’nin ihtilallara ve devrimlere alışık olduğunu söyledi. Öztürk,” 12 döneminde Sabah gün ışımadan insanlar sıcak yataklarından Eylül serinliğinde zorunlu seyahate ve zorunlu ikamete mecbur edilmişlerdi. Sırf denge olsun diye dengesiz herifler gencecik fidanları dara çekmişlerdi” diye konuştu. Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Öztürk 12 Eylül nedeniyle bir açıklama yaparak şu görüşlere yer verdi. İhtilal mi oldu? Biraz içim geçmiş… Ya da devrim mi yapıldı? Varsın olsun, Bizim ülkemiz alışıktır. Zaten gecikmişti… Her on- on beş yılda bir demokrasiye balans ayarı yapılmasına. Sistem hafif içe çekmeye başlamıştı… Alışığız biz ihtilal ve muhtıralara; 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, Dile kolay tam on bir yıl olmuş… Sonuncusuna… İnsan alışınca özlüyor… Yukarıdaki vakıaların hepsinin ortak özellikleri Asker menşeli olmasıdır. Eee hep asker mi ihtilal yapar? Sivillerinde devrim yapma hakları yok mudur? Ve bu hak kullanıldığı zaman haktır. Kullanılmayan haklar körelir. Şimdi ben 27 Mayısı hatırlamam, 12 Martı hayal meyal hatırlıyorum. 12 Eylülü iyi hatırlıyorum; Bir sabah TRT den Hasan Mutlucan Kahramanlık türküleri söylüyordu. Sabah gün ışımadan insanlar sıcak yataklarından Eylül serinliğinde zorunlu seyahate ve zorunlu ikamete mecbur edilmişlerdi. Sırf denge olsun diye dengesiz herifler gencecik fidanları dara çekmişlerdi. Şimdi biraz dengesiz oluyor. Ama olsun idare ediniz. Bugün başbakanı şehre sokmayın diyenler ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyorlar, Televizyonu, dili aldık; sırada coğrafyayı tanıtmak gelecek diyorlar, Hemen hemen her gün bir Mehmetçiği şehit edenleri alenen destekliyorlar, Gönderden Türk Bayrağını Türkiye'de indiriyorlar... Şimdi TRT den Hasan Mutlucan “yinede şahlanıyor aman kolbaşının kıratı” demiyor. Ama Hadise kızımız tüm endamı ile TRT den “Dümtek dümtek, … Değerli seyirciler yayınımıza, elimize ulaşan son dakika haberi ile kısa bir süre ara vermek zorunda kaldık… filaş filaş filaş… Ergenekoncular toplanıyor tek tek… Şimdi kaldığımız yerden yayınımıza devam ediyoruz dümteke tek… Çığırıyor avazı çıktığınca… Sahi ihtilal mi oldu? Devrim mi? Eğer oldu ise yaşasın yeni kralımız… Tıpkı 12 Eylülde olduğu gibi yaşasın Kenanlar… Keneler, sülükler... Kenancılar ve kemancılar… Kahrolsun davulcular ve zurnacılar… Ben onları asla sevmemiştim... Hep kraldan yana oldum!!!... Hatta zaman zaman kraldan çok kralcı oldum!!!... Nefesim yettiği kadarda olmaya devam edeceğim!!!...İhtilallerde bir de TRT ele geçirilirdi. Özel kanallar olmayınca TRT ile yetinilirdi. Şimdikilerin işi zor, bir sürü özel kanallar radyolar! O bölümü yukarıda sehven atlamışız. Şimdi bu da oldu. TRT ye bir haham hâkim oldu... Birde ihtilallerin karakteristik özelliği herkes evindeki mühimmatı köyün mezarlığına getirsinler diye anons edilir. Bir kısmı getirir bir kısmı da kapının önüne koyardı. Şimdi yaşananlarla ne kadar da benzerlik var değil mi? Efendim Neymiş? Bir İhtilalin olabilmesi için;1- Bir müzik seçilecek 2- TRT ele geçirilecek 3-Sabah namazını müteakip abdestli abdestli insanlar evlerinden alınacak.4- Silahlar ya toplama merkezine ya da kapı önlerine bırakılacak. Bu dört madde bir arada ise biliniz ki ihtilal olmuştur. Meclisin açık olması sizi yanıltmasın. Kenan’ın döneminde de meclis açıktı... Hem de şimdi nasıl genel başkanların kriterlerine göre vekil seçiliyorsa o zaman da Kenan’ın kriterlerine göre vekillerimiz vardı... Ben ne bundan öncekileri ne de bunları kâle almıyorum. Çünkü bunların hepsi "bizim çocuklar" diye adlandırılan çocuklardır. Şimdi bakalım bugünkü operasyonların yapılmasının gerekçesine; “Halkı isyana teşvik edip sonra ihtilale zemin hazırlamak”... İnsan şöyle düşünmez mi? Eğer düşünme organını bağışlamadıysa... İhtilal bu ülkede bu ülke kanunlarında suç mu? Evet suç. Cezası eskiden idamdı. Şimdi herhalde ağırlaştırılmış müebbettir… Peki, soru bir; Bu ülkede 12 Eylül 1980 de ihtilal oldu mu? El cevap, oldu... Peki, bu darbeciler bu ülkede yaşıyorlar mı? El cevap, yaşıyorlar... Peki, kimler bunlar. El cevap, Kenan ve saz arkadaşları... Neredeler? El cevap, Başları Marmaris’te... Şimdi sıkı durun İhtilalin baş suçlusu Marmaris’te Hakkında soruşturma açan savcı nerede? Açığa alındı… İhtilale zemin hazırlayanlar Metriste... PKK’lıların bir kısmı nerede? Onlar metresleri ile birlikte meydanlarda, her yerde... Diğer bir kısmı Ne yapıyorlar; İtirafçılık yapıyorlar... Bu da yeni bir meslek... Peki, iddianamede iddia edilen her şeyi doğru kabul edelim… Ve bütün tutuklananları suçlu kabul edelim… Bu ülkede sadece üç beş savcı mı var? Adli tatil bitmedi mi? Örgüte aleni destek veren TBMM den Belediye başkanlarına; Başbakanı şehre sokmayanlara, Türk Bayrağını Türkiye Cumhuriyetinde gönderden indirenlere, devlete meydanlarda meydan okuyanlara. Devleti yıkmaya, milleti bölmeye çalışan ve bunlara destek olanlara verilmesi gereken ceza nedir? Bunlar hakkında neden bir işlem yapılmaz? Haaa! Unutmuşuz bugün 12 Eylül…>>>kaytv.com.tr