Cinsel çekiciliğin sırrı dış görünüşte değil beyinde...

[melleseferi]

Kadın erkek herkes şimdilerde kilo verme, daha çekici görünme derdinde. Bu durumun ilk ve en çok cinselliği vurduğunu biliyor muydunuz?

Şimdi diyet mevsimi. Herkes bir an önce incelmenin derdinde. Güzellik takıntısı, diyet takıntısı, ince görünme takıntısı çoğu zaman olumsuz etkilere yol açıyor. Bu takıntılar cinsellik üzerinde de ciddi kötü etkiler yaratıyor.
Üstelik hem kadınlar hem de erkekler bu durumdan etkileniyor. Kendini beğenmeyen, güzel ve seksi bulmayan kadın ve erkeğin sorunları yatak odasının kapısında başlıyor. İşte tüm bunları ve takıntıların cinsellik üzerindeki etkilerini Prof. Dr. Halim Hattat ve Dr. Ece Hattat’la konuştuk...
Vücut imajından çokça bahsedilir oldu. Nedir bu?
Halim Hattat: Vücut imajı denince insanların nasıl göründüğü anlaşılıyor ama durum bu kadar basit değil. Sizin kendinizi nasıl gördüğünüz, başkalarının sizi nasıl gördüğüne dair düşünceleriniz ve vücudunuzla barışık olup olmamanız aslında. Araştırmalarda her 2 kadından birinin vücut, kilo veya görünüşle ilgili tatminsizlik yaşadığını gösteriyor. Bu çok ciddi bir rakam.
Olumsuz bir imaj ne gibi etkiler yaratıyor?
Ece Hattat: Bu tatminsizlik ve kaygılar, yeme problemlerine kadar uzanan bir dizi sağlık problemi yaratıyor. Cinsel anlamda ise, kendini beğenmeyen kadınlarda özgüven kaybı ve depresif bir ruh hali meydana geliyor. Ciddi duygu durum bozuklukları, ilişki ve cinsel sorunlar oluşabiliyor. Cinsel isteksizlik, cinsellikte konsantre olamama, cinsel uyarılma zorluğu ve dolayısıyla da orgazm problemi gibi çeşitli cinsel sorunlar görülebiliyor. Vücutları ile barışık olmayan kişilerde özellikle kendini sosyal yaşamdan uzaklaştırmak, yemek konusunu takıntı haline getirmek, egzersiz yapmayı takıntı haline getirmek, hiçbir zaman başarılı olmayan birçok diyet programını takip etmek, yaşam kalitesi ve sağlık yerine nasıl göründüğüne dair takıntı geliştirmek gibi davranışlar görülüyor. Olumsuz vücut imajı beraberinde özgüven eksikliği, cinsel fonksiyon sorunları ve performans düşüşü getiriyor. Sorunlar yatak odasının kapısında başlıyor!
Daha seksi ve güzel görünmek isteyen kadınlar anoreksiya bile oluyorlar. Bütün bunlar cinselliği nasıl etkiliyor?
E.H.: Yeme bozuklukları kadınlarda biyolojik, sosyal ve psikolojik pek çok sorunu beraberinde getiriyor. Cinsel sorunların yanısıra, yeme bozuklukları uzun vadede aşırı yüksek veya düşük tansiyon, kalp problemleri, depresyon, kemik erimesi gibi birçok soruna yol açıyor. Son dönemde yaklaşık 12 bin kadın üzerinde yapılan bir çalışmaya göre, yeme bozuklukları kadınlarda kısırlığa da yol açabiliyor. Bu kadınlarda sosyal ortamlardan kaçınma, hamilelik ve çocuk doğumu ile ilgili olumsuz düşüncelerin yoğun olduğu da tespit edildi.
Cinsel yaşamda nasıl bir sorun yaratıyor?
E.H.: Psikolojik açıdan yeme bozukluklarında ortak nokta, hastanın ne olursa olsun kendini daha şişman veya çirkin hissetmesi. Bu hastalığa yakalananlar vücutlarını gerçekten çok uzakta ve abartılı algılıyor. Dolayısıyla hasta cinsellikte de kendini rahat bırakamıyor. Sürekli vücudunun nasıl gözüktüğü ile ilgili kaygı duyuyor. Kendi zevkine, partnerine ve dokunuşlara odaklanamıyor. Bu da cinsellikten kaçınma, cinsellikte kendini rahat bırakamama, cinsel uyarılma sorunu ve orgazm problemleri gibi çeşitli cinsel sorunlara yol açıyor. Kısacası, bu kadınlar daha ince ve seksi gözükmek isterken, aslında cinselliklerini daha kötü etkiliyorlar. Daha yatak odasının kapısında isteksizlik başlıyor!
Türk kadın ve erkeklerinde durum nedir?
E.H.: Aile Sağlığı Araştırma Derneği’nin yaptığı araştırmada Türk erkek ve kadınlarında da fiziksel çekincelerin cinsel sorunlara yol açtığını gösteriyor. Ne yazık ki tek derdimiz başkalarının görünüşü değil. 1000’e yakın katılımcının katıldığı bu araştırmada çoğu katılımcı belli kültürel kalıplara uygun bir fiziksel çekiciliğe sahip olmadığını düşünüyor ve bu sebeple cinsel hayatını da karartıyor. Aile Sağlığı Araştırma Derneği olarak erkeklerin yüzde 61’inin ve kadınların yüzde 79’unun fiziksel ve cinsel çekicilik anlamında özgüven eksikliği yaşadığını tespit ettik. Türk kadınlarının yüzde 80’inin kiloları hakkında aşırı olumsuz hislere sahip olduğunu bulduk.
Ya erkekler?
Genelde onlar kiloları dert etmezler... H. H.: Erkekler özellikle kas gücü ve cinsel organların hacim ve şekli hakkında kaygı yaşıyor. Araştırmamıza göre Türk erkeklerinin yüzde 72’si cinsel organları hakkında hafif-orta ve yüksek derecede endişeli. Türk kadınlarının yüzde 52’si ise cinsel organları, cinsel aktivite ve cinsel istekle ilgili kaygı yaşıyor. Üstelik bu kaygılar cinsel fonksiyon problemlerine de yol açıyor. Kendini fiziksel olarak çekici bulmayan 10 erkeğin 7’si cinsel ilişkide tatminsizlik yaşıyor. Yine bu 10 erkeğin 5’i sertleşme problemi yaşıyor.
Kadınlar?
H. H.: Kadınlarda da durum çok ciddi. Kendini çekici görmeyen 10 kadından 7’si cinsel isteksizlik, tatminsizlik yaşıyor. 10 kadından 8’i cinsel uyarılma zorluğu yaşıyor. Kadınlarda özellikle kilo ile ilgili endişelerin etkisi çok büyük. Kendini şişman bulan 10 kadından 7’sinin de cinsel istek, uyarılma, orgazm ile ilgili sıkıntıları var. Yani Türk kadın ve erkeklerinde de çekicilik ve güzellik hisleri cinselliği etkiliyor. Bir araştırmamızda kadınlara “İdeal bedeniniz ne olmalı” diye sorduk. Cevapları 34-36 oldu. Erkekler ise “38-40” dedi. Burada iletişim ve cinsel zeka eksikliğini görüyoruz. İdeal kilonuza kavuşun ama sağlıklı bir kilo aralığı belirleyin, onun ötesinde çok yorucu hedefler koymayın. Kadınlar ince ölçüleri kendileri için idealize ediyor, oysa ki erkeklerin beklentileri sadece kilo odaklı değil, eşlerinde hijyene, güzel kokuya, bakıma da aynı derece önem veriyorlar. Kendini beğenmeyen bir kadın erkekle ilişkisinde zorluk yaşayabiliyor, yatak odasının kapısında “Beni beğenecek mi?” kaygısı taşıdığı için müthiş bir konsantrasyon bozukluğu oluyor ve uyarılma sorunuyla karşılaşıyor, sonra da orgazm olamıyor. Ve bu onun cinselliğini giderek daha kötü etkiliyor.
‘Cinsel zeka yükseltilmeli’
Peki kadın ve erkekler ne yapsın, kilolarıyla barışsınlar mı?
E.H.: Tabii ki hayır. Bizim burada vermek istediğimiz mesaj sağlıklı bir kilo aralığının cinsellikte çok önemli olduğu ancak dış görünüşe sadece gerektiği kadar önem verilmesidir. Obezite, kilo fazlalığı, bel çevresi kalınlığı, insülin direnci, hatta yüksek kolesterol-şeker ve tansiyon seviyeleri cinsellik için ayrı ayrı önemli risk faktörleridir. Kilo fazlalığı ve obezite gerçekten de hem cinsel hormonları düşürür, hem de damar sağlığını olumsuz etkileyerek erkeklerde sertleşme sorunu ve cinsel isteksizlik, kadınlarda da uyarılma ve orgazm problemlerine yol açar. Kadınlarda da son yıllarda obezite ve cinsel fonksiyon anlamında birçok çalışma yapıldı. Bunların sonuçları da aynı. Bu nedenle hem erkek hem de kadınların yüksek cinsel performans için genel sağlıklarına dikkat etmeleri şart. Ancak eğer takıntılı ve kişiye stres yaratacak seviyede devam eden bir vücut imajı takıntısı varsa mutlaka yardım almaları gerekir.
Cinsellikte başarı için çekici olmak şart mıdır?
H.H.: Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 89’u çekici birinin cinsellikte de başarılı olacağını düşünüyor. Her dört kişiden biri ideal fiziksel özelliklerde olmayı istemenin en önemli sebebi olarak karşı cinse çekici gözükmeyi gösteriyor. Katılımcıların yüzde 92’si “Daha çekici olsaydım hiçbir cinsel problemim kalmazdı” derken, “Kendinizi yüzde 10 daha mutlu, ancak aynı zamanda da yüzde 10 daha az çekici yapacak bir hap olsaydı kullanır mıydınız?” sorusuna ise yüzde 68’lik bir kesim “kesinlikle hayır” diyor. Daha az çekici olmaktansa mutluluğu reddetmeye hazırlar. Yine katılımcıların büyük oranı cinsellikte başarılı olmak için estetik ameliyat olmak isteyeceğini bildiriyor.
Özgüven problemi ya da vücuduyla ilgili problem yaşayanlara ne öneriyorsunuz?
H.H.: Kadınların yüzde 17-50’si vücut, kilo veya görünüşle ilgili bir tatminsizlik yaşıyor. Üstelik bu tatminsizlik daha ciddi vücut imajı problemlerine yol açabiliyor. Vücut imajı sorunu olanlar görünüşleriyle ilgili değişiklikler yapmak istiyor. Bu durum özgüveni zedeliyor, depresif bir ruh hali yaratıyor ve kişinin özel hayatını olumsuz şekilde etkiliyor. Cinsel isteksizlik, uyarılma ve orgazm sorunlarına yol açabilir, cinsellik sırasında konsantrasyonunuzu bozabilir. Kendinizi olmadığınız kadar şişman, çirkin veya yaşlanmış görmeniz, cinsel açıdan arzulanamaz hissetmeniz, vücudunuzun genelinden veya sadece burun, meme, ayak bileği, göbek, kalça gibi belli bir bölümünden aşırı rahatsızlık duymanız, her ayna gördüğünüz yerde görünüşünüzü takıntılı bir şekilde kontrol etmeniz uyarıcı belirtilerdir. Bu durumda mutlaka bir uzmandan yardım istemek gerekir. Burada önemli olan öncelikle kadınların kendi cinsellikleriyle ilgili duygu ve düşüncelerinin farkında olmaları, partnerlerinin istek ve arzularını anlayabilmeleri ve cinsellik konusunda iletişimden kaçınmamalarıdır. Yani cinsel zekalarını yükseltmeleri gerekir.
‘Duygusal olarak da tatmin olmak gerekiyor’
Son yıllarda hızlı yaşamla birlikte cinsel sorunlar da arttı mı?
H.H.: Kazanmaz mı! Eskiden ilişkilerde bakışma, romantizm, birlikte vakit geçirme gibi durumlar olurdu. Şimdi bir grup insan akşam yemeğinden sonra birlikte olmayı tabii karşılıyor. Ben buna ‘fast food seks’ diyorum. Ama sonunda suküt-u hayale uğruyorlar. Erkek o gece tanıştığı, çok beğendiği hanımla beraber olmak istiyor, kadın da kabul ediyor. O kadar ani gelişen bir şey başarısızlıkla sonuçlanıyor.
Başarısız olunca bunu kendine yediremiyor mu?
H.H.: Depresyona dönük psikolojik faktörler taşıyor. Doktora da gitmiyor. Böyle çok hikaye var. İnsanlar birlikte olmadan önce arkadaşlık, dostluk yaşamalılar. Onun dışında yaşanan sorunlar kalıcı oluyor. Taşınan karakter hep devam ediyor, hekime gitmezse tabii.
Bir gecelik isteğin bedeli ağır oluyor yani...
H.H.: Hızla gelişen bir şey sonuçta. Zaten çok heyecanlı oluyorlar, alkol alınmış, ağır yemekler yenmiş, başarısız birliktelik perişan ediyor erkeği. Acele ve hızlı gelişen ilişki tatmin edici olmuyor. Duygusal tatminsizlik insanda eksiklik hissi yaratıyor. Travmatik bir tablo oluşuyor. Psikolojik şoku atlatması da uzun sürüyor.
Cinsel sağlık melekleri oldular
Cinsel fonksiyonlarla ilgili problemler insanların en zor konuştuğu, kime gideceğini bilmediği hatta gitmemek için de kendine değişik bahaneler ürettiği bir durum. Bütün dünyada cinsel problemi olan 10 kişiden biri hekime başvuruyor. Türkiye’de yapılan araştırmada yüzde 60-70 civarında insanda ciddi anlamda cinsel fonksiyon bozukluğu olduğu tespit edildi. İnsanlar bütün dünyada özellikle Türkiye’de birçok şeyi hep yakınından öğrenmek istiyor. Bunun önüne geçmek istedik ve cinsel fonksiyon okulunu açtık. İlk dersin konusu kadın cinsel fonksiyon bozukluğu üzerineydi. Yapılan son araştırmalardan bahsettik. Baştan sona kadın cinselliğini anlattık.
Hangi faktörler, nasıl etkiliyor, nasıl teşhis konuluyor ve tedavi ediliyor bunların üzerine konuştuk. Önce sunum yaptık, sonra soru-cevaba döndük. Cinsellikte neden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmek, karşı tarafın da neden keyif alıp almadığını bilip bunu birbirine doğru ifade etmek çok önemli. Bu eğitimlerde cinsel zekayı yükseltmeye çalışıyoruz.
Bir sonraki toplantı 12 Mayıs’ta olacak. Konu çiftlerin yol haritası. Birlikte yaşanan sorunlar, erkekte sorun olduğunda kadınlar ne yapmalı, kadınlarda sorun olduğunda erkekler ne yapmalı? Bu derslere herkes gelebiliyor. Cinselliksor.com isimli bir sitemiz var. Buraya üye olanlar bültenlerimizi alabiliyorlar. İnsanlar çat kapı da geliyorlar. Gelen kimseyi geri çevirmiyoruz. Yıllık bir programımız var, herkes bu siteden öğrenebilir.
Rakamlarla dünyada durum
- Dünyada her 2 kadından biri vücut imajı sorunu yaşıyor.
- Kadınların yüzde 80’i vücutlarıyla ilgili tatminsizlik yaşıyor.
- Dünyada her 70-80 yılda, 50 bin kişinin yeme bozuklukları nedeniyle öldüğü tahmin ediliyor.
- Sigara içen kadınların neredeyse yüzde 50’si kilo kontrolü için sigarayı bırakmadıklarını belirtiyor. Bu kadınların yüzde 25’i sigara nedeniyle hayatlarını kaybediyor.
- Kadınların yarısı (yüzde 51) vücut şekli ve kilolarının seks yaşamlarını olumsuz etkilediğini düşünüyor.
- Kadınlar her 15 dakikada bir, erkekler her 20 dakikada bir vücutlarıyla ilgili kaygı hissediyor.

06.05.2012 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır. EYLEM KESKİN
eylem.keskin@posta.com.tr