Engel”Siz” Müzik Okulu Sanatla Buluşturuyor

[melleseferi]

Engel”Siz” Müzik Okulu Sanatla Buluşturuyor



Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Zafer Gülenç koordinatörlüğünü yaptığı Engel”siz” Müzik Okulu’nun bir hobi okulu olmadığını söyleyerek, “Burada gerçekten üstün yetenekli bir çocuk varsa biz onu sırtlanıyoruz” dedi.

Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Zafer Gülenç, 2013 yılından beri Engel"siz" Müzik Okulu'nun koordinatörlüğünü üstleniyor. Bu çalışmaların eğitimini Hollanda'da aldığını söyleyen Gülenç, "Batı'da hiç acıma duygusu yok. Çünkü onlar Çünkü orada normal bir birey hangi hakka sahipse sen de o hakka sahip oluyorsun. O zaman bir eksiklik olmuyor" dedi ve engelli bireyler için müziğin nasıl araç olarak kullanıldığını anlattı.

Bu fikrin çıkış noktası ne oldu?

Engelli öğrenciler için özel bir çalışma metodunun uygulanması gerekiyor. Özellikle müziği araç olarak kullanabilecek kişiler için böyle bir çalışmanın yapılması gerekiyordu. İnce ve özen gösterilen çalışmalarla öğrencilere faydasının dokunmasını sağlamak için bu okul kuruldu. Otizm olan kişilerde muhakkak müziğin veya sporun araç olarak kullanılması gerekiyor. Başarılı olanları direkt müzik bölümüne yönlendiriyoruz. Bizim Engel"siz" Müzik Okulu'nda onlarca öğrencimiz var ve ağırlıklı otistik. Farklı engelleri olan öğrenciler var. Hepsini davet ediyoruz. Uzman Psikolog Gülsel Vardarcı Kaçar ile çalışıyoruz.

ENGELİ BİREBİR YAŞADIM

Stajınızı Hengelo Okulu'nda engelliler üzerine yaptıktan sonra 2011'de Engel"siz" Müzik Okulu Projesi'ni yazdınız. Bu süreci anlatır mısınız? Bir proje yazılması gerekiyordu ben o sırada Hollanda'daydım. Araştırmalarım neticesinde engelliler ile ilgili hiç ciddi bir müzikal çalışma olmadığını gördüm. Bir kenara atılmış gibi. Ben kendim de engeli yaşadım birebir. Hayatımın içerisinde engel var benim. Görüp göremediğin engellerim var. Gözlerimde bozukluklar vardı, gözlük kullandım uzun bir süre. Bunlar benim çocukluğumda yaşadığım olumsuz gelişmelerdi sonra olumluya çevirdim. [1] Daha sonra neler oldu? Hollanda'da üniversitede dediler ki staj yapacaksın, istersen bedensel engelli ve zihinsel engellilerin olduğu bir müzik grubu var. Bir ayağı olmayan çocuk tek ayağıyla bas çalıyor falan. Batı'da hiç acıma duygusu yok. Çünkü acıyacak bir ortam yok. Onlar için bir imkan sunduğun zaman acınacak bir durum olmaz. Çünkü normal bir birey hangi hakka sahipse sende o hakka sahip oluyorsun. O zaman bir eksiklik olmuyor. Ben de çok enteresan bulmuştum ve kabul ettim. Mezun olduktan sonra Sema Demirci ile tanıştım. Karşıyaka Akademisyen Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı'ydı o zamanlar. O dernekte de aktif olarak Hollanda temsilciliği yaptım. Bu alan hep benim karşıma çıktı, hayat beni buraya itti yani.

SANATIYLA MEYDAN OKUYACAK

"Yalnızca hobi olarak kalmayacak" dediğinizi okudum. Bu okul hobi okulu değil. Burada gerçekten üstün yetenekli bir çocuk varsa biz onu sırtlanıyoruz, temel müzik eğitimi veriyoruz ses eğitimi veriyoruz ve bu çocuk başarılıysa eğer çocuk gerçekten yetenekliyse bizim engelsiz müzik okulunda da eğitim aldıysa üniversitemizde burs da alabiliyor. Meydan okuması lazım sanatıyla. Farz edelim hiçbir farklılık yok, herkes gelebilir okulumuza. Biz herkese bir müzik enstrümanı çaldırabiliriz. Müzikte vermiş olduğu bilgiler veya buradaki çalışmalar onun başka bir alanda gelişmesini sağlayabiliyor.

ŞAKLABANLIK YAPMIYORUZ

Peki, müzik grubunuz? Şimdi bakın bu grupta Yaşar Üniversitesi'nde 2. sınıf öğrencisi Ateş Güldoğan, Türkiye'nin de ilk 7 otizmli öğrencisinden bir tanesi. Cem Vardarcı da bütün şarkılarımı çalışıyor, kendisi de otistik. O da son sınıf öğrencisi. Öğrencilerimiz içerisinde Kaan Keskin var. Onu yetiştiriyoruz şimdi. Benimle birlikte konserlere gelecekler. Onlara da bir imkan doğmuş olacak, bir kapı açılmış olacak. Ben de burada bir görev üstleniyorum. Bunu madden düşünseydik giderdik Alsancak'ta güzel bir yer açardık, bir psikolog bulurduk konuşma terapistiyiz diye şaklabanlık yapıp insanların parasını kapmak için bir sürü palavra atardık. Öyle bir şaklabanlığa girmiyoruz hiçbir zaman. O yüzden üniversite çatısı altını seçtik. Üniversite çatısı altında açılsın sorgulansın ülkemizde bu gelişsin. Yarın bir gün ne olur müzik terapisti olur. Bu çocuklara daha fazla faydamız olur.

Sosyal açıdan geliştiren psikolojik bir destek

Müziği bir araç olarak kullanmaktan bahsettiniz. Bunu açıklayabilir misiniz? Bazen kendinizi ifade edemiyorsanız müzikle ifade edersiniz. Otizmli olan çocuklarda da bir hareketlilik oluyor, ritim enstrümanı çaldırıyorsunuz ve içerideki kuramadığı cümleleri müzikle kurmuş oluyor. Şimdi bir melodi çalsam ve senin hangi yöreden geldiğini bilsem, senin aile yapını bilirsem o zaman sana göre bir çalışma yaparım. O zaman seni etki alanı içerisine alırım. Müzik sosyal açıdan da gelişmeleri sağlayacak psikolojik destek.

10.09.2015 - Yeni Asır