*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Çocukluk Çağı Lösemilerde Tedavi Başarısı Artıyor  (Okunma sayısı 1446 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • Yönetici
  • Kahraman Üye
  • *****
  • İleti: 5485
Çocukluk Çağı Lösemilerde Tedavi Başarısı Artıyor



Demir, Dünya Çocukluk Çağı Kanser Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, tüm kanserlerin sadece yüzde 2-4'ünün çocuklarda görüldüğünü ifade etti.

Çocuklarda kanserin erişkinlere oranla 100 kat daha az görüldüğünü aktaran Demir, "Her yıl 1 milyon çocuktan 120'sinde kanser gelişmektedir. Çocukluk çağı kanserleri en sık ilk 5 yaşta ve 10-15 yaş döneminde ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Demir, Türkiye'de ve dünyada çocukluk çağında görülen kanserlerin yüzde 30'unu löseminin oluşturduğunu, geri kalan yüzde 70 içinde ise Türkiye'de ikinci sırada lenf bezi kanserlerinin (Hodgkin ve Hodgkin-dışı lenfoma) yer aldığına dikkati çekti.

Günümüzde çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde başarı oranının arttığını belirten Demir, "Çocuk kanserlerinin özelliklerinden biri, çok hızlı çoğalan ve büyüyen kanserler olmalarıdır. Hızlı büyüdükleri için de kemoterapi ve radyoterapiye duyarlıdırlar. 1960'lı yıllarda yüzde 5'i iyileştirilebilen çocukluk çağı lösemilerinin günümüzde yüzde 75-80'i şifa bulmaktadır" bilgisini paylaştı.

Demir, akraba evliliklerinin çocukluk çağı kanserlerinde en önemli faktör olduğunu vurgulayarak, akraba evliliklerinin önlenmesinin önemine değindi.

"ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ"

Türk Hematoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Tülin Tiraje Celkan ise "Kanserde erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da erken tanı çok önemlidir. Çocukta beze, kansızlık, karın şişliği, herhangi bir dokuda anormal bir büyüme fark edildiğinde derhal hekime başvurmalı ve nedeni araştırılmalıdır" şeklinde konuştu.

Çocuk kanserlerinde, tümörün kaynaklandığı organ içinde sınırlı olduğu durumlarda cerrahi yöntemle tümörün çıkarıldığını aktaran Celkan, şunları kaydetti:

"Ancak tümör çıkarılamayacak büyüklükte ise veya başka dokulara yayılma yapmış ise (metastaz) bu durumda tümörden biyopsi almakla yetinilir ve öncelikle kemoterapi uygulanarak tümör ve metastazları bu yolla yok edilmeye çalışılır. Kemoterapide kullanılan ilaçların bazılarının yan etkileri bulunuyor. Yan etkiler geçicidir ve bir takım ilaçlarla başarılı şekilde önlenebilmektedir. Hijyen açısından tedavi gören çocukların bir süreliğine okuldan uzak kalmasında yarar vardır. Genellikle tümörlerin büyük çoğunluğunda tedavi kesiminden sonraki 2-3 yıl tekrarlama açısından riskli dönemdir. Tedavi bitiminden sonra aylık veya 2-3 aylık aralar ile hekime görünmek, kan ve görüntüleme tetkiklerini yenilemek gerekir."

15.02.2016 - ntv.com.tr



Etiketler: listede bulunan hastaları için kullanırken diğer böbrek havuz sistemine yanı Ulusal bekleme listesine sunulur Ulusal listeye sunulan böbrek bilgisayar programına göre listede ilk sırada çıkan hastaya nakledilmek üzere hastanın